aytekin_akkurt @ hotmail.com

İnsanlık varolduğu günden beri ilime bilime dair ne varsa öğreniyor, öğreten de var öğrenen de. Öğretmenliği sınfta ders anlatan kişi diye sınırlandırmak haksızlık olur bence. Annelerimiz, Babalarımız büyüklerimiz hepsi birer öğretmendir. Bizim için en büyük öğretmen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’dir  “Ben ancak bir öğretmen olarak gönderildim”  diye kendileri buyurmuştur. 

Bu yönüyle bakıldığında bütün öğretmenler bir tarafı itibariyle Hz. Peygamberin meslektaşlarıdır aslında. Resmi olarak öğretmenlik görevi icra edenler de aynı zamanda evde anne yada baba olarak çocuklarına öğretmendir. Yaşadığı toplumda yazılı kuralları olmasa da misyonu gereği görevini her haliyle icra ediyordur aslında. İnsani yönüyle, davranışlarıyla, dürüstlüğü, adaleti, hoşgörüsü ile gözlemlenendir ve bunu da bilmelidir.

Meslektaşı olduğu o kutlu insanı kendine rehber almalı toplumun kendinden beklediği yada görevinin hakkını vermek adına toplumda hırsızın,arsızın, düzembazın, vatan haininin, görevini kötüye kullananların, merhametsizlerin, küfürbazların çoğunluk olmaması için bugünden yetiştireceği öğrencilerinin elinden geçtiğini bilmelidir.

Bizler çocuklarımızın insani geleceğini, mesleki geleceğini, öğretmenlerimize teslim ederiz, gözümüzde arkada kalsın istemeyiz, gönül rahatlığı ile güvenmek isteriz.          O çocuklar öğretmenin öğrencileri, toplumun bireyleri, geleceğin toplumu dizayn edicileridir. Bu sebeple öğretmenlerimiz çocuklarımıza ne ekerse onu toplarız. İyi çocuk, iyi öğrenci, iyi birey, iyi birer toplum dizayn edenleri öğretmenlerimizin elinden geçmektedir. O hamur ne kadar iyi yoğrulur ne kadar güzel şekil verilirse Milletimizin Vatanımızın geleceğide o düzeyde şekil alır. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘’Gelecek Sizlerin Eseri Olacktır’’sözü bu durumu gayet net ifade etmektedir.

Bizim toplumuz da Öğretmenlik kutsal bir görevdir, bu sebeple saygıda sevgide asla kusur etmeyiz, etmemeliyiz. Millet olarak tarihimiz boyunca önemli öğretmenlerimiz olmuş bu önemin hakkını da vermişizdir işte bunlardan biri ; beyaz atına binmiş, ordusunun önünde giden Fatih Sultan Mehmet, yanında onu yetiştiren Akşemsettin,Molla Hüsrev ve Molla Gürani İstanbul a giriyor. Türk Ordusunu karşılayan şehir halkı yol boyunca dizilmiş, ellerindeki çiçek demetlerini padişaha sunmak için yaklaşıyor. Şehir ahalisi, beyaz sakalıyla, ağır duruşuyla Akşemsettini padişah sanıp çiçekleri ona sunmaya çalışıyorlar. Akşemsettin atını geri çekip göz ucuyla Fatih'i göstererek: Sultan Mehmet odur, çiçekleri ona veriniz demek istiyor. Fatih Sultan Mehmet çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere hocası Akşemsettini göstererek, gidiniz, çiçekleri ona veriniz. Sultan Mehmet benim ama, o benim hocamdır diyor. 

Dünyada birçok ülkede kutlanan öğretmenler günü Ülkemizde de Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında onun "başöğretmen" oluşunun yıldönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır.

Bu duygu düşüncelerle bütün öğretmenlerimizin gününü kutlar, saygılar sunarım.